İngiltere'de dil eğitimi almak, yalnızca bir dili öğrenmekten çok daha fazlasını ifade eder. Öğrenciler burada, İngilizcenin doğduğu topraklarda kendilerini geliştirirken aynı zamanda farklı kültürlerle kaynaşır, özgüven kazanır ve küresel bir perspektif edinir. Ancak bu heyecan verici yolculuk, pek çok seçenek ve bilinmezlikle dolu bir süreçtir: Hangi şehir öğrencinin kişiliğine ve hedeflerine en uygun? Hangi okul beklentileri en iyi karşılar? Konaklama ve sosyal yaşam tercihlerinin eğitim üzerindeki etkisi nedir?

Tüm bu soruların yanıtlarını bulmak için, ELT Yurtdışı Eğitim Danışmanı Mesut Demirci ile bir araya geldik. Yıllardır sayısız öğrencinin yurtdışı eğitim hayalini gerçeğe dönüştüren Demirci, bu süreçte yalnızca bir danışman değil, aynı zamanda öğrencilerin yol arkadaşı ve rehberi olarak öne çıkıyor. Röportaj boyunca, İngiltere dil okulları deneyiminin bilinmeyen yönlerini, öğrencilerin en çok zorlandığı noktaları ve başarılı bir eğitim yolculuğu için püf noktaları masaya yatırıyoruz.

Hazırsanız, İngiltere'de dil eğitimi hayaline giden yolun haritasını Mesut Demirci ile birlikte keşfetmeye başlayalım.

İngiltere dil okulu denildiğinde akla ilk gelen avantajlar neler? Sizce öğrencileri en çok cezbeden unsurlar hangileri?

Aslında İngiltere dil okulu dediğimizde akla gelen ilk şey, İngilizcenin kalbine yolculuk yapmaktır. Öğrenciler burada yalnızca bir dili öğrenmiyor, o dilin doğduğu topraklarda, her sokak köşesinde, her kafede, her metro istasyonunda İngilizceyle nefes alıyor. Bu, ders kitaplarının veremeyeceği bir deneyimdir.

Öğrencileri cezbeden en önemli unsurlardan biri de dünyanın dört bir yanından gelen akranlarla aynı ortamı paylaşmaktır. Farklı kültürlerden gençlerle tanışmak, onlarla ortak bir dilde iletişim kurmak, öğrencilerin ufkunu genişletir. İngiltere dil okulu bu açıdan yalnızca bir eğitim programı değil, aynı zamanda global bir kültür buluşmasıdır.

Bir diğer avantaj ise İngiltere'nin sunduğu tarih ve kültür dokusudur. Cambridge'in tarihi sokaklarında yürürken ya da Londra'da Big Ben'in gölgesinde İngilizce pratik yapmak, öğrenilen dili hayatın içine yerleştirir. Öğrencilerimiz bunu genellikle "kitaptaki kelimelerin sayfadan çıkıp karşımda canlanması" olarak anlatıyor. İşte İngiltere'de dil eğitimi almak, kelimeleri hayata dönüştüren büyülü bir yolculuk gibidir.

İngiltere'de İngilizce öğrenmek, öğrencilerin kariyerine ve akademik hedeflerine nasıl katkı sağlıyor?

İngiltere'de İngilizce öğrenmek, aslında öğrencilerin geleceğine atılmış güçlü bir imza gibidir. Çünkü burada kazanılan dil becerisi, yalnızca günlük iletişimle sınırlı kalmaz; akademik makale yazımından uluslararası toplantılara, iş görüşmelerinden küresel projelere kadar geniş bir alanda kendini gösterir. İngiltere dil okulu deneyimine sahip bir öğrenci, hem prestijli bir eğitimden geçtiği için özgeçmişinde güçlü bir referansa sahip olur, hem de farklı kültürlerden gelen insanlarla etkileşim kurduğu için global bir vizyona ulaşır.

Akademik açıdan baktığımızda, İngiltere'de öğrenilen İngilizce, özellikle üniversite ve yüksek lisans başvurularında büyük bir avantaj sağlar. Çünkü bu okullarda verilen dil sertifikaları dünyanın en saygın kurumları tarafından kabul edilir. Bir öğrencinin İngiltere'de eğitim almış olması, onun yalnızca dil yeterliliğini değil, aynı zamanda disiplinli bir çalışma kültürüne sahip olduğunu da gösterir.

Kariyer tarafında ise İngiltere'de öğrenilen İngilizce, bir tür “uluslararası pasaport" işlevi görür. Çok uluslu şirketler, İngiltere dil okulunda uzun süreli eğitim almış adayları tercih eder çünkü bu öğrenciler yalnızca dili değil, aynı zamanda farklı iş kültürlerini de deneyimlemiştir. Bir bakıma İngiltere'de eğitim almak, kariyer yolculuğunda arabanın motorunu daha güçlü hale getirmek gibidir; sizi yalnızca hızlandırmaz, aynı zamanda daha uzun mesafeleri sorunsuz aşmanızı sağlar. Kısacası İngiltere'de İngilizce öğrenmek, öğrencilerin hem akademik hem de profesyonel hayatta öne çıkmasını sağlayan stratejik bir yatırımdır.

Eğitim içeriklerinde hangi programlar öne çıkıyor? Genel İngilizce mi, sınav hazırlığı mı, iş İngilizcesi mi?

İngiltere dil okullarında öne çıkan programlar, aslında öğrencilerin hedeflerine göre şekillenen bir yelpaze gibidir. Genel İngilizce programları, dilin temel taşlarını sağlam bir şekilde öğrenmek isteyenler için idealdir. Bu programlarda öğrenciler, kelime dağarcığını genişletir, gramer yapılarını pekiştirir ve günlük yaşamda kendilerini rahatça ifade edebilecek seviyeye gelir. Sınıflar genellikle küçük ve etkileşim odaklıdır; böylece öğrenci, hem ders sırasında hem de ders dışı aktivitelerde İngilizcesini pratiğe dökme fırsatı bulur.

Sınav hazırlığı programları ise daha spesifik bir amaca hizmet eder. IELTS, Cambridge English ya da TOEFL gibi uluslararası geçerliliği olan sınavlara hazırlık yapmak isteyen öğrenciler, İngiltere dil okullarında yoğun ve hedef odaklı bir eğitim alır. Burada dersler, sınav stratejileri, okuma-anlama teknikleri ve yazılı ifadeyi güçlendiren çalışmalar etrafında şekillenir. Bu programlar, öğrencilerin akademik kariyer hedeflerine doğrudan katkı sağlar ve onları rekabetçi bir avantaja taşır.

Öte yandan iş İngilizcesi programları, özellikle kariyerine odaklanan yetişkinler ve profesyoneller için ön plana çıkar. Sunum yapma, toplantılarda etkin iletişim kurma, iş yazışmaları ve mülakat pratiği gibi konular, günlük iş hayatına uyarlanarak öğretilir. İngiltere dil okulu öğrencileri, bu sayede sadece dil öğrenmekle kalmaz; aynı zamanda iş dünyasında kendilerini ifade etme yetkinliğini de kazanır. Kısacası İngiltere'deki programlar, öğrencinin hedefi ne olursa olsun onu hem akademik hem profesyonel hayatta güçlendirecek şekilde tasarlanmıştır.

Konaklama seçenekleri öğrencilerin deneyimini nasıl etkiliyor? Aile yanı mı, yurt mu yoksa paylaşımlı daire mi daha avantajlı?

İngiltere dil okulunda konaklama seçimi, öğrencinin deneyimini doğrudan şekillendiren bir faktördür ve her seçenek, farklı kazanımlar sunar. Aile yanı konaklama, öğrenciler için adeta ikinci bir ev gibidir. Burada sadece İngilizce pratik yapmakla kalmaz, İngiliz ailelerin günlük yaşamını gözlemleyerek kültürü içselleştirirler. Sabah kahvaltısından akşam yemeklerine kadar geçen süreç, öğrencilerin dil becerilerini doğal bir şekilde geliştirmelerine olanak tanır. Ayrıca aile yanı konaklama, öğrenciler için güvenli ve samimi bir ortam sağlar; özellikle ilk kez yurtdışına çıkacak öğrenciler için büyük bir avantajdır.

Yurtlar ise daha sosyal bir deneyim sunar. Aynı yaştan ve benzer hedeflere sahip öğrencilerle bir arada olmak, sürekli İngilizce konuşma ve etkileşim fırsatı verir. Yurt yaşamı, bağımsızlığı öğrenmek ve kendi sorumluluklarını yönetmek için ideal bir ortamdır. Ayrıca okulla yakınlığı sayesinde ders dışı aktiviteler ve sosyal programlara katılım daha kolaydır.

Paylaşımlı daireler ise genellikle daha bağımsız öğrenciler için uygundur. Burada kendi programını ve yaşam tarzını oluşturmak, arkadaşlarla ortak bir yaşam alanı paylaşmak ve günlük işleri yönetmek gibi beceriler kazanılır. Bu seçenek, özellikle uzun dönem eğitim alan ve daha özgür bir deneyim isteyen öğrenciler tarafından tercih edilir.

Özetle, konaklama seçimi öğrencinin kişiliği, hedefleri ve beklentileriyle doğrudan bağlantılıdır. Aile yanı “kültürel ve dilsel bir kucaklama", yurt “sosyal etkileşim ve bağımsızlık", paylaşımlı daire ise “özgürlük ve kendi alanını yönetme" sunar. İngiltere'deki dil eğitimi deneyimi, seçilen konaklama tipiyle birlikte tamamlanır ve her biri öğrencinin hem dil hem de kişisel gelişimine farklı bir renk katar.

Öğrenciler genellikle İngiltere'ye hangi sürelerle gidiyor? Kısa dönem mi uzun dönem programlar mı daha verimli oluyor?

İngiltere'ye dil eğitimi için gelen öğrencilerin süre tercihleri, hedeflerine ve kişisel planlarına göre değişiklik gösteriyor. Kısa dönem programlar genellikle 2 ila 8 hafta arasında sürer ve öğrenciler için hızlı bir başlangıç sağlar. Bu programlar, tatil dönemlerinde veya yoğun okul-iş programları arasında İngilizcelerini tazelemek, temel iletişim becerilerini geliştirmek isteyenler için idealdir. Kısa dönemlerde öğrenci, dili yoğun ve odaklanmış bir şekilde kullanmayı öğrenir, ancak sınırlı süre nedeniyle derinlemesine akademik kazanımlar genellikle sınırlı olur.

Uzun dönem programlar ise 3 ay, 6 ay veya daha uzun sürelerle planlanır ve gerçek bir dil ortamına tam anlamıyla girmeyi sağlar. Uzun süre İngiltere'de kalan öğrenciler, hem dil becerilerini kalıcı bir şekilde geliştirir hem de kültürü içselleştirir. Özellikle akademik hedefleri olanlar veya lisans, yüksek lisans başvurusu düşünenler için uzun dönem programlar, kelimeleri ve dil yapılarını yaşamın her alanında deneyimleme imkanı sunduğu için çok daha verimlidir.

Özetle, kısa dönem programlar hızlı bir başlangıç ve yoğun pratik fırsatı sunarken, uzun dönem programlar öğrenciyi İngilizceyi doğal bağlamında kullanmaya teşvik eden, daha kalıcı ve kapsamlı bir deneyim sağlar. İngiltere dil okulu seçiminde, öğrencinin hedefi ve kişisel koşulları, süre tercihini belirleyen en önemli faktörlerdir.

Vize süreci öğrenciler için bazen zorlayıcı olabiliyor. ELT bu konuda öğrencilere nasıl destek veriyor?

Vize süreci, İngiltere dil okulu yolculuğunun belki de en stresli adımıdır; çünkü doğru belgeler, başvuru tarihleri ve prosedürlerin takip edilmesi öğrenciler için kafa karıştırıcı olabilir. ELT Yurtdışı Eğitim olarak, bu sürecin her adımında öğrencilerimizin yanlarında oluyoruz. Öncelikle, her öğrencinin durumuna özel bir vize planı oluşturuyoruz; hangi belgelerin gerekli olduğunu, başvuru sürecinin hangi aşamalarda ilerleyeceğini ve olası soruların nasıl cevaplanacağını detaylı bir şekilde açıklıyoruz.

Bazen öğrenciler vize görüşmesinde kendilerini ifade etmekte zorlanabiliyor; bu amaçla, görüşme öncesinde onlara pratikler yapıyoruz. Görüşme simülasyonları, doğru üslup ve ifadelerin öğretilmesi, öğrencilerin özgüvenle mülakata girmesini sağlıyor. Ayrıca, başvuru formlarının eksiksiz ve hatasız doldurulması konusunda birebir destek veriyoruz; çünkü küçük bir hata bile başvurunun gecikmesine veya reddedilmesine yol açabilir.

Kısacası ELT olarak vize sürecini, öğrencilerimiz için bir engel değil, rehberliğimizle aşılabilecek bir adım haline getiriyoruz. Amacımız, öğrencilerimizin İngiltere'de dil eğitimi yolculuğuna güvenle başlamasını sağlamak ve bürokratik sürecin stresini minimuma indirmektir. Bu destek, öğrencilerimizin yurtdışı deneyimlerini sorunsuz ve keyifli bir şekilde yaşamalarının temel taşlarından biridir.

Sizce İngiltere dil okulu deneyimini diğer ülkelerden ayıran en özel yön nedir?

İngiltere dil okulu deneyimini diğer ülkelerden ayıran en özel yön, bence öğrencinin dili “doğal ortamında" öğrenmesi ve bunun akademik, kültürel ve sosyal boyutlarla iç içe geçmiş olmasıdır. İngiltere'de öğrenci, sadece sınıfta İngilizce öğrenmekle kalmaz; kahve siparişi verirken, kütüphanede araştırma yaparken, şehirde arkadaşlarıyla sohbet ederken de dili günlük hayatın bir parçası haline getirir. Bu, kelimeleri ve ifadeleri ezberden çıkarıp yaşamın içine yerleştirmenin eşsiz bir yoludur.

Bir diğer fark ise tarihi ve kültürel zenginliktir. Cambridge'in taş sokaklarında yürümek, Londra'nın meydanlarını keşfetmek veya Brighton sahilinde vakit geçirmek, öğrencilere yalnızca dil pratiği değil aynı zamanda kültürel bir perspektif kazandırır. İngiltere dil okulu deneyimi, adeta kelimelerin ve ifadelerin tarihle, kültürle ve sosyal yaşamla bütünleştiği bir tiyatro sahnesinde rol almak gibidir; öğrenci her gün hem dili hem de kültürü aynı anda deneyimler.

Ayrıca İngiltere'nin eğitim kalitesi ve prestiji de bu deneyimi diğer ülkelerden ayırır. British Council ve English UK akreditasyonlarına sahip okullar, öğrencilerin hem akademik hem de profesyonel hayatlarında güçlü bir referans elde etmelerini sağlar. Kısacası İngiltere'de dil eğitimi, sadece bir öğrenme süreci değil; öğrenciyi global dünyaya hazırlayan, özgüven kazandıran ve hayat boyu sürecek bir deneyime dönüştüren benzersiz bir yolculuktur.

Son olarak, İngiltere'de dil eğitimi almayı düşünen gençlere, ailelerine ve profesyonellere tecrübelerinize dayanarak hangi tavsiyeleri vermek istersiniz?

İngiltere'de dil eğitimi almayı düşünen herkese ilk tavsiyem, bu süreci yalnızca bir “kurs" olarak görmemeleri yönünde olur. İngiltere dil okulu, bir eğitim programından çok daha fazlasıdır; kişisel gelişim, özgüven kazanma ve kültürel farkındalık yolculuğudur. Gençlere, bu deneyime açık fikirli ve meraklı bir şekilde yaklaşmalarını öneririm. Sınıf dışında da dil pratiği yapmayı, farklı kültürlerden insanlarla iletişim kurmayı ve her anı bir öğrenme fırsatı olarak görmeyi alışkanlık haline getirmeleri çok önemlidir.

Ailelere ise sürecin sadece akademik başarıyla sınırlı olmadığını hatırlatmak isterim. Çocuklarının İngiltere'de edineceği deneyimler, onları daha bağımsız, sorumluluk sahibi ve uluslararası perspektife sahip bireyler haline getirecektir. Ailelerin sabırlı ve destekleyici olması, öğrencinin özgüvenini güçlendirecektir.

Profesyonellere yönelik tavsiyem ise, İngiltere'deki dil eğitiminin kariyer yolculuğunda büyük bir avantaj sunduğunu unutmamalarıdır. İş İngilizcesi programlarına katılmak, networking fırsatlarını değerlendirmek ve kültürel etkinliklere aktif olarak katılmak, sadece dil becerisini geliştirmekle kalmaz; aynı zamanda profesyonel dünyada kendilerini daha güçlü ve hazır hissetmelerini sağlar.

Kısacası İngiltere dil okulları, doğru planlama ve açık bir zihinle yaklaşıldığında, yaşam boyu sürecek kazanımlar sunar. Öğrenciler, aileler ve profesyoneller için bu yolculuk, sadece İngilizce öğrenmek değil; hayatın farklı boyutlarında kendini geliştirmek için eşsiz bir fırsattır.

Son olarak, firmanızdan bahsedebilir misiniz? ELT hangi konularda öğrencilere danışmanlık hizmeti vermekte?

ELT, ülkemizin en köklü ve güvenilir eğitim danışmanlığı firmalarından biri. 2000 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz ve bu süreçte yalnızca öğrencilerimizi değil, aynı zamanda sektörümüzü de ileriye taşıyacak bir vizyon benimsedik. Sürekli değişen eğitim dünyasının dinamiklerine kayıtsız kalmadan kendimizi yenileyen, kendi içinde bir eğitim akademisine sahip olan bir yapımız var. Bu sayede yalnızca öğrencilerimize en güncel bilgileri aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda deneyimli danışmanlarımızı sürekli geliştiren ve sektöre donanımlı profesyoneller kazandıran bir çatı oluşturuyoruz.

Bugün biri operasyon merkezi olmak üzere toplam 13 ofisimizle öğrencilerimize ve ailelerine her geçen gün daha da erişilebilir hâle geliyoruz. Gücümüzü, her şehirde aynı vizyonla hareket eden fakat öğrencilerimizin ihtiyaçlarına göre farklı çözümler üreten bir yapıdan alıyoruz. Global partnerliklerimizi sağlam temeller üzerinde büyütüyor, böylece hem güvenilir hem de öğrencilerimizin beklentilerine tam anlamıyla cevap veren bir danışmanlık hizmeti sunuyoruz.

Yurtdışı eğitim programlarımızı geniş bir yelpazede sunuyoruz: yaz okulları ve gençlik kampları, dil okulları, lise programları, özellikle büyük önem verdiğimiz üniversite ve yüksek lisans programları, bunun yanı sıra sertifika ve mesleki gelişim fırsatları… 20’den fazla ülkede sunduğumuz bu seçenekleri öğrencilerimizin hedeflerine, bütçelerine ve kişisel beklentilerine göre şekillendiriyoruz. Bizim için her öğrenci eşsizdir; seçenekler çok ama doğru olanı birlikte belirliyoruz. Çünkü biz, yalnızca bir danışmanlık firması değil; öğrencilerimizin geleceğini şekillendiren yol arkadaşıyız.

Kaynak: Bülten