En İyi Sezon Başlangıcı
Paylaş:
28 Ağustos 2021
Konyaspor’un rakibi uzun bir aradan sonra tekrar süper lige çıkan ADS… Uzun bir aradan sonra lige çıkan takımlar sezon başında yüksek konsantrasyonlu ve arzulu mücadele ortaya koyar. İlk hafta evinde Fenerbahçe’ye mağlup olmuş, yüksek perdeden transferler yapmış ADS ikinci hafta beraberlikle yetinirken evindeki bu müsabakada kazanma arzusu yüksek bir mücadele sergileyeceği çok belli bir maç olacaktı. Buna karşılık Konyaspor’un ilk iki maçını kazanarak elde ettiği güvenle bu maça gelmesi maçı daha ilgi çekici hâle getiriyordu.
Maçın şeklini belirleyecek ADS olacaktı. Oldukça belirgin oyun yapısıyla ne oynadığı belli olan Konyaspor, karşısında bireysel yeteneklerin ön plâna çıktığı bir takım mı yoksa işbirliğini önemseye çalışan bir takım mı bulacaktı. Dahası ADS’nin yeteneği yüksek futbolcuları bunu sahaya ne kadar yansıtacaktı. Diğer taraftan bunların sahada oluşmasına Konyaspor ne kadar izin verecekti?
Maçın ilk 20 dakikası oyuna hükmeden ve maçın istediklerini yapan tarafı ADS takımıydı. Bu dakikalarda sağlam bir defans ile karşılaşan ADS bu üstünlüğünü pozisyona dönüştürmekte verimli olamadı.Sonrasında oyun dengelenirken karşılıklı mücadele olarak oyunun gerçekleştiği bir mücadele sergilenmeye başladı. Bu karşılıklı mücadele uzaklaştırılamayan topun ceza sahasına yapılan ortayı Assombalonga’nın gole dönüştürmesi mücadeleye yeni bir yön çiziyordu.
Artık dengeli bir oyun oynayıp rakibinin bir boşluğunda kapacağı bir topla rakibini dengesiz yakalayarak sonuca gitme çabası muhakkak gol atma zorunluluğuna dönüştü Konyaspor için. Bu da Konyaspor’un rakip üstüne gitme, daha ofansif oynamaya çalışma çabasını oluşturma çabasını mecburi hâle getirdi.
Golden hemen sonra gelişen atak ve direkten dönen Çikalleshi’ni yakından vurduğu kafa şutu direkten döndü. Gol gerçekleşmese de Konyaspor’un pozisyona girebileceği ve gol atabileceği ümitleri oluşturması yönü ile önemliydi. Akan oyunda golü bulamayan Konyaspor oluşan kornerde Semih’in de hatası ile bomboş kalan ve önünde topu bulan Abdulkerim’in ayağından buldu.
Oyunun şeklini belirleyen önemli etkenlerden biri ADS’nin ataklarında uzaklaştırılan topların genellikle ADSli futbolcularda kalmasıydı. Bu Konyaspor’un baskı yemesine neden olurken diğer taraftan Konyaspor’un hızlı atak geliştirip rakip defansı dengesiz yakalama ve net pozisyon oluşturma olasılıklarını fazlasıyla azaltıyordu.
Muric tam bir kaleci fiziğine sahip olsa da hataya açık bir kaleciydi. Fakat Konyaspor bu yönü kullanmakta becerili olmadı. Yapılan ortalar kalecinin etki alanlarına yapıldı. O fizikte kaleci için kolay toplar olurken Konyaspor’un işini zorlaştırıyordu. Sehiç kalede pozisyonlara hakimiyet kurmayan, konsantrasyonu düşük donuk bir görüntü veriyor. Kendi etki alanındaki ortaları çıkıp alma, uzaklaştırma girişimlerinden uzak bir oyun sergiliyor. Kim bilir goldeki ortada gelen topa müdahale edebilir ve golü engelleyebilirdi. Kalede kalan Sehiç’in kapattığı köşelerden gol yiyor olması da Sehiç’in daha hareketli olmasını gerektiriyor.
ADS’nin atakları çok da planlanmış ve birlikte hareket ederek yapılan etkinliklerin sonucunda oluşmasından ziyade anın getirisine göre karar verilerek bireysel kararların sonucunda oluşması ADS açısından verimliği düşüren girişimlerdi. İlk iki maçını kazanan Konyaspor üçüncü maçında aldığı bu beraberlikle bu ligdeki tarihinin en başarılı sezon başlangıcını yaptı. Bunu daha da geliştirebilme şansı ve yeterliliğine de sahip. Bundan önceki en iyi sezon başlangıcı 1989 – 1990 sezonu iken ilk beş haftasında ilk hafta Zeytinburnu ve 2. hafta Sakarya’yı yenen Konyaspor, 3. hafta Fenerbahçe ve 4. hafta Malatya’ya yenilmiş… 5. hafta ise Boluspor’u yenmişti. ADS karşısında alınabilecek bir galibiyet muhakkak ki çok iyi olacak ve Konyaspor ileriki haftalara çok daha iyi girmesini sağlayacaktı. Beraberlik için de kötü sonuç diyemeyiz.
Maçın şeklini belirleyecek ADS olacaktı. Oldukça belirgin oyun yapısıyla ne oynadığı belli olan Konyaspor, karşısında bireysel yeteneklerin ön plâna çıktığı bir takım mı yoksa işbirliğini önemseye çalışan bir takım mı bulacaktı. Dahası ADS’nin yeteneği yüksek futbolcuları bunu sahaya ne kadar yansıtacaktı. Diğer taraftan bunların sahada oluşmasına Konyaspor ne kadar izin verecekti?
Maçın ilk 20 dakikası oyuna hükmeden ve maçın istediklerini yapan tarafı ADS takımıydı. Bu dakikalarda sağlam bir defans ile karşılaşan ADS bu üstünlüğünü pozisyona dönüştürmekte verimli olamadı.Sonrasında oyun dengelenirken karşılıklı mücadele olarak oyunun gerçekleştiği bir mücadele sergilenmeye başladı. Bu karşılıklı mücadele uzaklaştırılamayan topun ceza sahasına yapılan ortayı Assombalonga’nın gole dönüştürmesi mücadeleye yeni bir yön çiziyordu.
Artık dengeli bir oyun oynayıp rakibinin bir boşluğunda kapacağı bir topla rakibini dengesiz yakalayarak sonuca gitme çabası muhakkak gol atma zorunluluğuna dönüştü Konyaspor için. Bu da Konyaspor’un rakip üstüne gitme, daha ofansif oynamaya çalışma çabasını oluşturma çabasını mecburi hâle getirdi.
Golden hemen sonra gelişen atak ve direkten dönen Çikalleshi’ni yakından vurduğu kafa şutu direkten döndü. Gol gerçekleşmese de Konyaspor’un pozisyona girebileceği ve gol atabileceği ümitleri oluşturması yönü ile önemliydi. Akan oyunda golü bulamayan Konyaspor oluşan kornerde Semih’in de hatası ile bomboş kalan ve önünde topu bulan Abdulkerim’in ayağından buldu.
Oyunun şeklini belirleyen önemli etkenlerden biri ADS’nin ataklarında uzaklaştırılan topların genellikle ADSli futbolcularda kalmasıydı. Bu Konyaspor’un baskı yemesine neden olurken diğer taraftan Konyaspor’un hızlı atak geliştirip rakip defansı dengesiz yakalama ve net pozisyon oluşturma olasılıklarını fazlasıyla azaltıyordu.
Muric tam bir kaleci fiziğine sahip olsa da hataya açık bir kaleciydi. Fakat Konyaspor bu yönü kullanmakta becerili olmadı. Yapılan ortalar kalecinin etki alanlarına yapıldı. O fizikte kaleci için kolay toplar olurken Konyaspor’un işini zorlaştırıyordu. Sehiç kalede pozisyonlara hakimiyet kurmayan, konsantrasyonu düşük donuk bir görüntü veriyor. Kendi etki alanındaki ortaları çıkıp alma, uzaklaştırma girişimlerinden uzak bir oyun sergiliyor. Kim bilir goldeki ortada gelen topa müdahale edebilir ve golü engelleyebilirdi. Kalede kalan Sehiç’in kapattığı köşelerden gol yiyor olması da Sehiç’in daha hareketli olmasını gerektiriyor.
ADS’nin atakları çok da planlanmış ve birlikte hareket ederek yapılan etkinliklerin sonucunda oluşmasından ziyade anın getirisine göre karar verilerek bireysel kararların sonucunda oluşması ADS açısından verimliği düşüren girişimlerdi. İlk iki maçını kazanan Konyaspor üçüncü maçında aldığı bu beraberlikle bu ligdeki tarihinin en başarılı sezon başlangıcını yaptı. Bunu daha da geliştirebilme şansı ve yeterliliğine de sahip. Bundan önceki en iyi sezon başlangıcı 1989 – 1990 sezonu iken ilk beş haftasında ilk hafta Zeytinburnu ve 2. hafta Sakarya’yı yenen Konyaspor, 3. hafta Fenerbahçe ve 4. hafta Malatya’ya yenilmiş… 5. hafta ise Boluspor’u yenmişti. ADS karşısında alınabilecek bir galibiyet muhakkak ki çok iyi olacak ve Konyaspor ileriki haftalara çok daha iyi girmesini sağlayacaktı. Beraberlik için de kötü sonuç diyemeyiz.