Güçlü görülen rakiplerini yenip denk rakipleri karşısında istediği sonuçları alamayan dengesiz bir Konyaspor gerçekliğine duygularımızı da ekleyerek bizleri şaşırtacak bir Konyaspor beklentimiz vardı.Maça da iyi başladı gol olabilecek iki atak gerçekleştiren Konyaspor iyi oyunu çok erken terk etti. Geçiş oyunlarında yapılan basit pas hataları ile topun sürekli kendi yarı sahasında kalmasına sebep oluyordu. Topa ve oyuna hakimiyeti olmayan Konyaspor’un oyunda tutunması için kalesinde gol görmemesi gerekliği de pek değer görmedi.

Öyle bir ilk gol geldi ki Trabzonspor’a ikram niteliğinde bir savunma anlayışına karşılık zorlanmadan bulunan gol Trabzonspor’un işlerini iyice kolaylaştırıyordu. İmza attığının ertesi günü maça çıkan Barış, kanadındaki Serkan’ı boş bırakıp iki arkadaşının baskısı altındaki Abdulkadir’e baskıya gitmesiyle hem Abdulkadir’in pas atması hem de Serkan’ın asist yapması çok kolaylaşıyordu.

Artık bu dakikadan sonra teslim olmuş bir Konyaspor ve oyunu istediği kıvama getirmiş Trabzonspor vardı sahada. Bu dakikadan sonra maçın kendisinden ziyade maçı buralara gelmesinde etkisi olduğunu düşündüğüm maç öncelerini irdelemek gerekir. Bu maçın bu şekilde sonuçlanmasında bunun çok etkisi olduğu düşüncesindeyim.

Bu maçın iki kırılma anı var. İlki Diomande’nin transfer edildiği, ikincisi Barış’ın transfer edildiği an… İmza ertesi günü bir futbolcunun forma bulması çok şeyi etkiler. Çok kaliteli bir futbolcu olsa bile verilen formanın değerini ucuzlatır. Konyaspor forması bu kadar da ucuz olmamalı…Barış yenen ilk golde yaptığı hata ile yapacağını yaptı zaten. Bir kişinin yaptığı hatayı düzeltmek için on bir futbolcu yeteli olmadı. Gerçi sahada bu hatayı telafi edebilecek becerili hareketler ve oyun da yoktu.

Gelelim Diomande’ye… İşleyen bir düzen ancak böyle bozulur. Önceki maçlarda Jevtoviç’in tek başına yaptığı işi iki kişiye yaptır(ama)mak gibi bir düşünce vardı sahada. Öyle ki tek kişi ile işleyen düzen iki kişi ile yapılınca bir eksik kalmak bir tarafa karmaşaya ve rakip sahaya geçememeye neden oldu. Tek başına daha verimli oynayan Jevtoviç de artık verimliliğini kaybettiği iki maç oynadı. 

Sezon başında beklentilerden daha iyi başlayıp belli bir oyun kurgusunu sahaya yansıtabilen, ne oynadığını anlayabildiğimiz Konyaspor vardı. Bu oyun düzeninde de sıkı savunma yapmanın önemi çoktu. Oyunda ana düşünce daha gelişmektir. Gelişmenin  temelinde ise güçlü yönleri korumak ve zayıf yönleri geliştirmektir. Bu düşünce ile atılan adımlar tam tersine işlemiş gözüküyor Konyaspor’da. Sıkı savunma yapamayan ve ne oynadığı belli olmayan bir Konyaspor var artık. İşleyen bir düzeni oluşturmak emek ve çaba ister. Sezon başından beri bu emek ve çabayı gösteren olmadık maçlar kaybedilmesine rağmen başarılı gördüğüm İsmail Kartal’ın emek ve çabalarını bu kadar basitçe harcamasını anlamıyorum.

Sezonun gidişatında toplanan puan ve sıralamadaki yerin büyük önemi vardır. Kötü oyunlar oynarsınız ama yüksek puanlar toplarsınız bu oyununuza yansır ve iyi oyun da oynamaya başlarsınız.  İyi oyun oynarsınız ama sonuca yansıtamazsanız bu da oyununuzu etkiler ve kötü oynamaya başlarsınız ve kazanma zorunluluğu yüksek stresli maçlar peşinden gelir ki sonuçları sezon sonunda nereye götüreceği belli olmaz. Stresli maçlarda elinizde kaliteli bir kadro olsa bile bu da işe yaramayabilir. Artık Konyaspor’un oynayacağı stresli maçların başındayız ve bir an evvel bu durumdan çıkılması gerekir. 

Yaşanan sakatlıkların getirdiği olumsuzluklar ve üç günde bir maç oynamak kadroyu rotasyonlu kullanma zorunluluğu getirirken kadroda bulunan genç futbolcuların kullanılmamasını yadırgadım ve anlamlı bulmadım. Genç futbolcular oynasaydı maçları kazanırdık iddiasında değilim. Ama hiç değilse futbolcuları daha fazla dinlendirme ve maçlara daha diri çıkma imkanı sağlardı. Bundan dolayı daha az sakatlıklar da verilebilirdi.  Kim bilir belki de çıkış yapan ve futbolcu kazanma fırsatı da yakalanmış olurdu. Gençlerde bu potansiyel var mı? Elbette ki var.

Zor dönemlerde görmezden gelinen genç futbolcuların yapılan transferler ile birlikte hiç düşünülmeyeceği kanısındayım. Öyleyse pilot takıma gönderin gençlerin ve oynamalarını sağlayın. Hiç değilse gelecek sezona kendilerini hazırlama fırsatı yakalamış olurlar. Bu da Konyaspor’a yaptığınız bir hizmet olur. Konyaspor tehlikeli bir eşiğin dibinde ve Antalyaspor maçı kazanılamazsa bu eşiğin içinde bulur kendini. O eşik Konyaspor ile ilgili herkesin yaşayacağı oldukça ızdırap dolu dönemi saklıyor içinde…

Selam ve dua ile…