Savunmanın Zaferi İle...
Paylaş:
8 Kasım 2020
Transferin en aktif takımı Fenerbahçe oldukça güçlü bir kadro oluşturmuştu. Fazla sayıda transferin yanında büyük bir değişimin takım olma riskini de satın alan bir Fenerbahçe vardı. Beklenti sezonun ilk haftalarında Fenerbahçe’nin sıkıntı yaşayacağıydı.Buna rağmen Fenerbahçe mağlup olmamış ve beklenenin üzerinde puanlar toplamıştı. Konyaspor kazanabileceği maçlardan istediklerini alamayıp son iki maçını da kaybedince işler istediği gibi gitmemeye başlamıştı. Oynayacağı zorlu maçlardan da alınacak mağlubiyet serisi korkusu hakim olmaya başlamıştı.
Konyaspor’da en olumsuz yön kornerlerden yenilen goller ve buna çözüm bulunamamış olmasıydı. Rakip Fenerbahçe’nin oyun tarzında kanatlardan yapılan ortaların önemli olması, iyi orta yapan ayakların olması ve maçlarda bol orta yapmaları Konyaspor için bu maç adına ürkütücü bir durum oluşturuyordu. Üstüne fazlasıyla eksik futbolcuların olması Fenerbahçe’yi ezici bir şekilde favori yapıyordu.
Maç başladığında tedirgin oyuna başlayan bir Konyaspor vardı. Topa daha çok sahip olan Fenerbahçe Konyaspor üzerinde baskı oluşturuyordu. Konyaspor’un çekingen oyunu basit top kayıplarına, rakibin zahmetsiz top kazanıp sürekli baskılı oynamasına neden oluyordu.
Fenerbahçe en güçlü özelliği olan kanat ataklarını ve yan ortaları kullanarak gol ararken bu maça kadar en zayıf yönü olarak gözüken yan topları savunmada beklenenin çok üzerinde başarılı olan Konyaspor vardı. Fenerbahçe’nin ataklarını sürekli kanatlardan oluşturması, başka bir çeşitlilik oluşturamamasına karşılık Konyaspor’un yan topları savunmadaki konsantrasyonu ile gelen başarısı ve hata yapmayışı maçın kaderini belirleyen etkinliklerdi. Etkili oynamasına rağmen pozisyon üretmekte zorlanan bir Fenerbahçe vardı.Golden sonra inanan, güveni artan ve direncini fazlasıyla yükselten Konyaspor oyun içindeki etkisizliğinden kurtulup maç içinde yer almaya başladı. Artık oyunda kendini göstermeye başlayan ve direncini artıran bir Konyaspor oluştu.
Maçın şeklini değiştiren en önemli etkinlik Jevtoviç’in harika golüydü. Korner kullanımında uzaklaştırılamayan topu Shengelia’nın savunma üzerinden kafa ile çevirmesi ile önünde seken, havadaki topa Jevtoviç’in ayaklarını yerden keserek müthiş vole vurması ve topun çok dar alandan geçerek filelerle buluşması çok rastlanır bir durum değil ama izlenmesi oldukça zevkli hareketlerdi.
Kravets ile gelen ikinci gol ise Fenerbahçe’nin iyice etkisizleşmesine ve Konyaspor’un kazanacağına inancın artmasını ve top hakimiyetinin artırmasını sağladı. İkinci golden sonra teslim olmuş havasında oynayan bir Fenerbahçe görüntüsü vardı.
Kornerleri ve yan topları başarı ile savunan Konyaspor savunmasındaki gelişme için korner toplarını savunmadaki zafiyetlerden dolayı eleştirdiğimiz İsmail Kartal bu kez kutlanmayı fazlasıyla hak etti. Oluşan bu başarının mimarı olarak görüp hakkını teslim etmek gerekir. Bir de hatalarını gideren bu savunma işleyişinin istikrarlı hale gelmesi ihtiyacı var. Kravets önceki sezonlardaki performansından daha iyi performansı ve attığı gollerle takıma en çok katlı yapan futbolcu konumunda…
Maçın en iyisi başkalarına göre nasıldır bilmem ama Abdulkerim’di. Savunmadaki başarısı, hava toplarındaki etkinlikleri bir yana kötü oynanan bölümlerde oyuna isyan eden, topla ileri çıkışlar yapıp arkadaşlarını ateşlemeye çalışan, savunma gediklerini kapatan hareketleri ile Abdülkerim bu galibiyetin oluşmasındaki temel etkendi.Adil tehlikeli hatalı paslar yapsa da bu hatalarını savunmadaki mücadeleci ve arzulu oyunla kapattı.Sehiç her maç olduğu gibi Konyaspor’un en güven veren futbolcusu idi.
Belirgin bir oyun kurgusu içinde oynama yetisine ulaşamamış ama kaliteli ayakların etkisiyle maçları kazanmayı başarabilen Fenerbahçe’nin böyle bir mağlubiyet yaşaması bir olasılıktı ve Konyaspor bu olasılıktan ziyade galip gelinmesi için gereken mücadeleyi vererek haklı bir galibiyet aldı.
Bu galibiyetin temeli savunmadaki başarı idi. Oyunun her iki yönünün önemi ve savunmanın da oyundaki değerinin ifadesi açısından örnek bir maçtı. Savunmanın zaferi ile kazanılan bir galibiyetti.Konyaspor için şans kapıyı bir kez daha çaldı. Bjk maçı sonrasını değerlendiremeyen Konyaspor Fenerbahçe galibiyeti ile kazanılan sinerjiyi heba etmemeli, milli maç arasından sonra yapacağı maçlarda istikrarı yakalayarak yukarı sıralara tutunmayı başarmalıdır.
Konyaspor’da en olumsuz yön kornerlerden yenilen goller ve buna çözüm bulunamamış olmasıydı. Rakip Fenerbahçe’nin oyun tarzında kanatlardan yapılan ortaların önemli olması, iyi orta yapan ayakların olması ve maçlarda bol orta yapmaları Konyaspor için bu maç adına ürkütücü bir durum oluşturuyordu. Üstüne fazlasıyla eksik futbolcuların olması Fenerbahçe’yi ezici bir şekilde favori yapıyordu.
Maç başladığında tedirgin oyuna başlayan bir Konyaspor vardı. Topa daha çok sahip olan Fenerbahçe Konyaspor üzerinde baskı oluşturuyordu. Konyaspor’un çekingen oyunu basit top kayıplarına, rakibin zahmetsiz top kazanıp sürekli baskılı oynamasına neden oluyordu.
Fenerbahçe en güçlü özelliği olan kanat ataklarını ve yan ortaları kullanarak gol ararken bu maça kadar en zayıf yönü olarak gözüken yan topları savunmada beklenenin çok üzerinde başarılı olan Konyaspor vardı. Fenerbahçe’nin ataklarını sürekli kanatlardan oluşturması, başka bir çeşitlilik oluşturamamasına karşılık Konyaspor’un yan topları savunmadaki konsantrasyonu ile gelen başarısı ve hata yapmayışı maçın kaderini belirleyen etkinliklerdi. Etkili oynamasına rağmen pozisyon üretmekte zorlanan bir Fenerbahçe vardı.Golden sonra inanan, güveni artan ve direncini fazlasıyla yükselten Konyaspor oyun içindeki etkisizliğinden kurtulup maç içinde yer almaya başladı. Artık oyunda kendini göstermeye başlayan ve direncini artıran bir Konyaspor oluştu.
Maçın şeklini değiştiren en önemli etkinlik Jevtoviç’in harika golüydü. Korner kullanımında uzaklaştırılamayan topu Shengelia’nın savunma üzerinden kafa ile çevirmesi ile önünde seken, havadaki topa Jevtoviç’in ayaklarını yerden keserek müthiş vole vurması ve topun çok dar alandan geçerek filelerle buluşması çok rastlanır bir durum değil ama izlenmesi oldukça zevkli hareketlerdi.
Kravets ile gelen ikinci gol ise Fenerbahçe’nin iyice etkisizleşmesine ve Konyaspor’un kazanacağına inancın artmasını ve top hakimiyetinin artırmasını sağladı. İkinci golden sonra teslim olmuş havasında oynayan bir Fenerbahçe görüntüsü vardı.
Kornerleri ve yan topları başarı ile savunan Konyaspor savunmasındaki gelişme için korner toplarını savunmadaki zafiyetlerden dolayı eleştirdiğimiz İsmail Kartal bu kez kutlanmayı fazlasıyla hak etti. Oluşan bu başarının mimarı olarak görüp hakkını teslim etmek gerekir. Bir de hatalarını gideren bu savunma işleyişinin istikrarlı hale gelmesi ihtiyacı var. Kravets önceki sezonlardaki performansından daha iyi performansı ve attığı gollerle takıma en çok katlı yapan futbolcu konumunda…
Maçın en iyisi başkalarına göre nasıldır bilmem ama Abdulkerim’di. Savunmadaki başarısı, hava toplarındaki etkinlikleri bir yana kötü oynanan bölümlerde oyuna isyan eden, topla ileri çıkışlar yapıp arkadaşlarını ateşlemeye çalışan, savunma gediklerini kapatan hareketleri ile Abdülkerim bu galibiyetin oluşmasındaki temel etkendi.Adil tehlikeli hatalı paslar yapsa da bu hatalarını savunmadaki mücadeleci ve arzulu oyunla kapattı.Sehiç her maç olduğu gibi Konyaspor’un en güven veren futbolcusu idi.
Belirgin bir oyun kurgusu içinde oynama yetisine ulaşamamış ama kaliteli ayakların etkisiyle maçları kazanmayı başarabilen Fenerbahçe’nin böyle bir mağlubiyet yaşaması bir olasılıktı ve Konyaspor bu olasılıktan ziyade galip gelinmesi için gereken mücadeleyi vererek haklı bir galibiyet aldı.
Bu galibiyetin temeli savunmadaki başarı idi. Oyunun her iki yönünün önemi ve savunmanın da oyundaki değerinin ifadesi açısından örnek bir maçtı. Savunmanın zaferi ile kazanılan bir galibiyetti.Konyaspor için şans kapıyı bir kez daha çaldı. Bjk maçı sonrasını değerlendiremeyen Konyaspor Fenerbahçe galibiyeti ile kazanılan sinerjiyi heba etmemeli, milli maç arasından sonra yapacağı maçlarda istikrarı yakalayarak yukarı sıralara tutunmayı başarmalıdır.