Toprak olmayı istemek!
İnsan ruhunun dünyadaki bineği olarak yaratılan bedenin hammaddesi su ve topraktan oluşmuş olan; balçıktır.
Ebedi hayatla kıyasla “kısa bir gölgelenme” olan imtihan için gönderdiğimiz ve bir üniversite sınavı süresi kadar olan dünyada ruhu/aklı/vicdanı değil de; nefsi/duyguları dinleyen bedbaht insanların Allah’tan pişmanlıklar içerisinde son talepleri budur:
Toprak olmayı istemek!
“Biz, gelmesi yakın olan bir azapla sizleri uyardık. O gün gelecek ve herkes, dünyada yapıp ettiği bütün işleri önünde bulacaktır. İşte o zaman inanmayan kimse: “Ah ne olurdu, keşke toprak olaydım!” diyecek.” Nebe, 78/40.
O gün mutlaka gelecek.
Ve…
Herkes dünyada yapıp ettiklerini önünde bulacak…
İşte o gün, o güne inanmayan, ya da inanmayanlar gibi yaşayanlar hep bir ağızdan:
“Ah ne olurdu, keşke toprak olaydım!” diyecek.”
Elmas ve kömür karbon elementinden oluşur.
Karbon elementleri aynı olmasına rağmen bu maddeler nasıl oluyor da birisi bu kadar parlak, diğeri simsiyah maddeler olabiliyor?
Bunu anlamak için ikisi arasındaki “değişim süreci” ni incelemeniz yeterlidir.
İnsanın dünyadaki hikâyesi de aynıdır.
Balçıktan yapılan bineği nurlandırmak ve o bedenle miraça/kabı kavseyne/huzura çıkmakta; hayvanları geride bırakacak alçaklığın dip köşelerine yuvarlanmakta insanın kendi iradesine bırakılmıştır.
Eşrefi Mahlûkat/En Kerim (İsra,17/70) ifadesiyle potansiyel olarak “ahseni takvim (Tin, 95/4)” de yaratılmış insan:
Bu yüksek dereceyi muhafaza ile cennetin kapısını açabileceği gibi; kendi gayret ve çabasıyla esfeli safilin (aşağıların en aşağısı) (Tin, 95/5) ve bel hüm adal (hayvanlardan daha aşağı) (A’raf, 7/179) derekesine de düşerek, “keşke toprak olsaydım” haykırışları eşliğinde cehenneme yuvarlanmayı seçebilir.
Yukarıdaki gerçekler eşliğinde cehennem yolculuğunda kendine yoldaş arayan zalimlerin tarihin her döneminde “kullanışlı aptallar” aradığını unutmadan sesimi duyan, yazılarımı okuyan dostlarıma uyarımdır:
Size yapılan teklifin haklarından çok sorumluluklarına odaklanın ve kendi liyakat ve ehliyet seviyenizle işin hakkını verip veremeyeceğinizi iyi değerlendirin.
Hakkı, hakikati samimi bir şeklide yüzünüze söyleyecek Ömer’lerle istişare edin.
Gerçekten o işin ehli misiniz?
Yoksa aranan kullanışlı aptal mı?