Türkiye zorlu bir seçim sürecini daha geride bıraktı. Zorlu seçim süreci, yerini daha zorlu bir sürece bıraktı. Hangi partiye oy verirse versin, herkes “şimdi ne olacak?” diye soruyor.

Herkes birilerine kızıyor. Kimi oy verdiği partiye, kimi oyunu rakip partiye veren seçmene, kimi Türkiye’deki siyasal sisteme, kimi başka şeylere….

Peki bu durum nasıl düzelir? Hata yapan hatasını anlar ve anladığını beyan ederse düzelir. Şimdi tekrar seçimden veya erken seçimden bahsediliyor. İyi de, sonuç değişmezse ne olacak? Sonuç değişir deniliyor. Evet sonuç değişir. Herkes hatasını anlar, beyan eder ve düzeltirse sonuç değişir.

Ak Parti’den başlayalım. Ak Parti neden beklediğini bulamadı?  Seçimin üzeriden 10 gün geçti. 10 gün boyunca dinlediklerimden elde ettiğim şu 9 ana başlığa dikkat edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Birileri kızacak ama benimle konuşan herkes bunları yaz diyor. Madem ki, halk bunu tüm içtenliğiyle, samimiyetiyle istiyor. O zaman bize da yazmak kalıyor.

Halk Diyor ki,
1-    Ak Parti’nin üst yöneticileri halkı dinlemedi, mağrur bir görüntü verildi. 13 yıllık iktidarda olmanın getirdiği rehavet bir türlü bertaraf edilemedi.  
2-    Ak Parti’nin milletvekili seçme kriterleri yanlıştı. Hem kriter ortaya koydular hem kriterlerine uymadılar, böylece küskünler ordusu oluştu.
3-    Ak Parti milletvekili tespitinde dengeleri gözetmedi. Halkın sevdiği ve kabul ettiği kişiler aday yapılmadı. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bu durum büyük sorun oluşturdu. Kimsenin tanımadığı adaylarla (ithal adaylar) yola çıkıldı.
4-    İl teşkilatları aday belirlemede saf dışı bırakıldı. Durum böyle olunca da teşkilatlar eskisi kadar çalışmadı.
5-    Ak Parti gündem belirlemek yerine muhalefetin gündeminin ardından gitti.
6-    Ortanın altı gelir seviyesi olarak kabul edilen asgari ücretli ve emeklilerin durumu göz önüne alınmadı. Bir taraftan zenginlerin bu dönemde beş kat daha zengin edildiği anlatıldı, diğer taraftan asgari ücretli ve emekliye kaynak bulunamadığı ifade edildi.
7-    Çözüm sürecinin mimarı Ak Parti olduğu halde, çözüm sürecini ne doğuya ne batıya iyi anlatabildi. Çözüm süreci doğuda HDP’nin siyasette bulunmasının bir sonucu imiş gibi algılandı. Daha doğrusu HDP bundan iyi yararlandı
8-    Ak Parti’nin gençleri ne kadar ihmal ettiği bu seçimde ortay açıktı. Ak Partinin en az oy aldığı kesim 18-24 yaş grubu oldu. Ak Parti döneminin çocukları, genç olup da oy verme hakkı kazanınca içinde bulundukları nimetlerin Allah’ın Ak Parti eliyle kendilerine verdiği bir lütuf olduğunu bilemediler. Ak Partinin gençlik teşkilatlanmasının zayıf olduğu ortaya çıktı. Öte yandan hepsinin üzerinde özellikle müfredat ve içerikler noktasında eğitim sisteminin yeniden ele alınması zorunlu hale geldi.
9-    Seçim stratejisinde de yanlış yapıldı. HDP yüzde 10 barajına çok yaklaştıklarını haykırıp “ha gayret” dercesine kendi öz seçmenini ve  Ak Parti’ye tepkili seçmeni kamçılarken, Ak Parti HDP’nin yüzde 10 barajının altında olduğunu söyleyerek kendi seçmenini rehavete sürükledi.

Halkın dilinden Ak Parti’nin 9 hatası bu şekilde. Ben buna bir de özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için “seçim güvenliğini” de eklemek isterim. Seçim dönemi boyunca karadan bütün bölgeyi il il, ilçe ilçe dolaşan biri olarak bölgede seçim güvenliğinin olmadığını gördüm. İnsanların büyük bir bölümü tehdit altında oy kullandı. Hislerime dayanarak seçim günü “sandık güvenliğinin” de doğru dürüst sağlanmış olabileceğine inanmıyorum.

Ha bir de, halk “belki elimizin ayarı kaçmış olabilir ama lider olarak Erdoğan’ın, başbakan olarak da Davutoğlu’nun arkasındayız.”diyor.

Sonuçta 9 hata, 9 puana mal oldu. Zaman değerlendirme, ders alma ve gereğini yapma zamanı. Dost acı söylermiş derler. Belki biraz acı oldu ama halkın gözüyle durum bu. Biz onlara tercüman olduk. Kendimiz söylemek istersek daha söyleyeceğimiz çok şey var. Sorarlarsa elbette söyleriz. Sizin de söyleyecekleriniz vardır mutlaka. Yorum köşemiz bunun için…
 

,.