Bir gecede Avrupalı olduk!
Tarihler 1 Mart 2025’i gösterirken, dünya Oval Ofis’te Zelenskiy ve Trump’ın tartışmasına tanık oldu. Bununla birlikte Trump, “yarın gece büyük olacak” söylemi sonrası geçen süre zarfının ardından Ukrayna’ya silah yardımlarını durdu.
Tüm bu gelişmelerin yanı sıra ABD’de Cumhuriyetçi Senatör Mike Lee ise ABD’nin NATO’dan çıkması gerektiğini söyledi. Tüm bu fikirlere katılan Elon Musk’ın ardından Trump’tan açıklama geldi. Diğer ülkelerin savunma harcamalarını artırmamaları halinde ABD’nin NATO’dan çıkmasını ciddi olarak değerlendirebileceğini ifade etti.
ABD 1949 yılında NATO'nun kurucu üyelerinden biriydi ve ittifakın en büyük finansörü ve askeri gücüne sahipti. NATO bütçesinin yaklaşık yüzde 70'ini finanse eden ABD, Avrupa'nın güvenliğinde hayati bir rol oynadı.
Özellikle 2.Dünya Savaşı sonrasında Avrupa sırtını savunma harcamaları konusunda tamamiyle Amerika'ya yaslamıştı. Bugünlerde ise yaşanan gelişmelerle durum çok farklı. Eğer ABD, NATO'dan ayrılırsa bir Avrupa Ordusu kurulma fikri gündemde. Tam bu noktada Türkiye çok büyük bir öneme sahip.
Bu olayların ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen Londra'daki Ukrayna konulu toplantıya iştirak etti. Normalde Avrupa'daki önemli gelişmelere Türkiye pek dahil edilmez bilirsiniz. Hatta Türkiye daha önce Fransa'da düzenlenen 2 toplantıya davet edilmemişti. Bugünlerde ise daha Avrupalı olmaya başladık. Çünkü işin içinde bir savunma durumu var. O yüzdendir ki Londra'daki görüşmelerde biz de yer aldık. Yunanistan ise zirveye dahil edilmedi( AB üyesi olmasına rağmen). Zirve sonucu olarak Ukrayna'ya askeri yardımın sürdürüleceği ve barış görüşmelerinin devam edileceği kararları alındı.
Bütün bunlar yaşanırken ABD ise resmi olarak Ukrayna'dan silah yardımını çekti. Yani işin özü ABD, Avrupa'ya sırtını döndü.
Şimdi gelelim işin Türkiye kısmına... Türkiye NATO'nun en büyük 2.ordusuna sahip olup yaklaşık 450 bin aktif askeri personeli ve güçlü savunma sanayisiyle Avrupa'nın güvenliği açısından bir garantör. Bu günlerde paylaşılan haritalarda ortak bir Avrupa Ordusu kurma fikrine Türkiye'de dahil ediliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuya ilişkin "Türkiye olmadan Avrupa'nın güvenliği düşünülemez" ifadelerinde bulunmuştu.
Geldiğimiz noktada Türkiye artık Avrupa adına daha fazla söz hakkına sahip. Öncelikle Avrupa eskisi kadar güçlü değil. En önemli müttefikleri ABD'yi neredeyse kaybettiler. Daha dün AB, Amerika'da üretilen ürünleri boykot etme ve Avrupalı ürünleri ön plana çıkarma kararı bile aldı. Dünyadaki pazarın genel hakimi artık Çin. Avrupa'daki birçok önemli firma resmen çöküyor. Volkswagen Almanya'daki bazı fabrikalarını kapattı. Bosch geçen yılın sonlarında 5 bin 500 kişiyi işten çıkardı. Ford ise 4 bin kişiyi işten çıkardı. Michelin ise Fransa'daki 2 büyük tesisini kapattı.
Avrupa yalnızca bu sorunla boğuşmuyor. Aynı zamanda bir mülteci sorunu var ki sağ radikal partiler büyük bir yükseliş içerisinde. Tüm bunların üzerine bir Rusya tehdidi var. Rusya'nın yayılmacı politikalarından etkileneceklerini düşünüyorlar. Bu nedenle Ukrayna'yı son çıkış kapısı olarak görüyorlar. Eğer Ukrayna düşerse bütün Avrupa'nın tehdit altında olacağını düşünüyorlar.
Zelenskiy-Trump kavgası aslında sadece Ukrayna'yı ilgilendiren bir mesele değil. Bir tür ABD ve Avrupa kavgasıydı. "İyi de Avrupa bu kadar kuvvetsiz değil, neden bu kadar korkuyorlar?" derseniz... ABD'nin savunma bütçesi 850 milyar dolar, AB'nin ise 300 milyar dolar. ABD tek başına AB'nin neredeyse 3 katı. Nükleer güce değinmiyorum bile... Avrupa'nın gücü ise Rusya ile de mukayese edilemez durumda.
Şimdi neden bir gecede Avrupalı olduk anladınız mı? Bu veriler ışığında Avrupa ordusunun, Rusya'ya karşı bağımsız bir savaş yürütmesi oldukça zor gözüküyor. Çünkü Rusya kolay kolay yenilecek bir ülke değil. Savaş 3 yıldır devam ediyor ama Rusya ekonomisi çok büyük bir sallantıya girmiş durumda değil.
İster kabul edin, ister etmeyin Avrupa şuan Türkiye'ye muhtaç durumda. Peki Türkiye bu konuda ne yapabilir? Ya Amerika'ya karşı Avrupa Ordusu’na katılıp ABD'yi karşısına alır, veya NATO dağılmaz daha Amerika destekli bir tutum izler ya da Türkiye daha bağımsız yürümeyi tercih edebilir.
Bu noktada Avrupa devletleri yalnızca silah bakımından değil, askeri personel bakımından Ukrayna'ya destek sağlamak istediklerinde Türkiye'den yardım isteyebilirler. Eğer bu istek kabul olursa Türk askerini Ukrayna'da bile görebiliriz. Çünkü savaşın ilerlemesi durumunda Ukrayna'nın insan gücüne de ihtiyacı olacak ki şu an zaten var... Hatta Trump-Zelenskiy tartışmasında Trump, Zelenskiy'i "Sokaktan erkek çevirmekle" suçlamıştı. Böyle bir durumda Türkiye'nin de AB'den istekleri olabilir. Avrupa gerçekten savunma bağlamında Türkiye'nin eline düşerse Türkiye'nin talebi AB'ye katılmak olabilir mi? Türkiye'nin bölgede böylesine önemli bir güç haline gelmesi bizim için olumlu bir şey. Ancak bir tür taraf seçme durumunda olmamız da bir o kadar kötü... Şayet Türkiye topyekün olarak AB'nin yanında durursa ve olası Avrupa Ordusu'nun içinde yer alırsa, ABD bunu sert ambargolarla karşılayabilir.
İşin özü büyük devletlerle ilişki kurmak, ayı ile yatağa girmeye benzer. Uyurken bile gözün açık olması gerekir. Bakalım ilerleyen zaman diliminde nelere şahitlik edeceğiz...