Kusura bakmayın, mesulsünüz...
Paylaş:
18 Mart 2016
Konya Türkiye genelinde muhafazakar yapısıyla tanınır. Bir çok ortamda marjinal örnekler verildiğinde konuyla ilgiliyse mutlaka Konya ismi geçer. Konya İslamın kalesidir. Konya muhafazakârlığın başşehridir. Konya huzur şehridir. Konya evliyalar şehridir. Tabi bu tanımlamalar bazen olumlu bazen olumsuz yönde kullanılır. Haddizatında tüm bu tanımlamalar doğrudur da…
Doğru olmasına doğrudur da, bu tanımlamaların olumlu yönde pekiştirilmesi için biz ne yapıyoruz. Bu imaja yoğun mesaimizle katkı mı sağlıyoruz, yoksa zaten kendiliğinden oluşmuş bir imajın meyvelerini mi yemekteyiz? Burası çok önemli. Bu konu üzerinde biraz düşünmemiz gerekiyor.
Yıllarca Konya’nın en çok içki tüketen il olmadığını anlatmaya çalıştım. Ancak şehrimiz üzerine atılan bu kara lekeyi temizlemeye gücüm yetmedi. Delinin biri kuyuya bir taş atar da kırk akıllı çıkaramaz ya… İşte aynen öyle.
Eskiden içkiler devletin bir kuruluşu olan Tekel’in elindeydi. Sonra özelleşti ve Mey İçki aldı. Mey İçki Türkiye haritasını 21’e bölmüş. Konya ve çevre iller bu 21 bölgeden birini teşkil ediyor. Mey İçki’nin raporlarına göre (ki bunlar resmi raporlar- isteyen internetten bulabilir) Konya’nın içerisinde bulunduğu bölge tüm bölgeler arasında 19. sırada. Durum bu. Hakikat bu. Ancak hala Konya’nın Türkiye’nin en çok içki tüketen ili olduğu yalanı konuşulmaya devam ediyor. Beni yaralayan Türkiye’de konuşuluyor olması değil, Konya’da konuşuluyor olması. Konyalıların kahir ekseriyeti bu yalana hâla inanıyor. Ne diyeyim, kötü haber iyi haberden daha önce ve daha fazla yayılırmış…
Bugünkü konumuz aslında bu değil. Ancak buradan bir yere varmaya çalışıyorum.
Evet bundan sonra artık Konya’nın en çok içki tüketen değil en az içki tüketen il olduğunu kimseye anlatamayız. Ben pes ettim. Artık ben de anlatmayacağım.
Neden mi dersiniz? Bu kenti yönetenlerin duyarsızlığına isyan ediyorum. Defalarca yazdım. Bu konuyla ilgili yazdıklarım tüm yazılarım arasında en çok okunan yazılar oldu. Halk müthiş destek verdi. Ancak yöneticilerden ses yok. Hepsi kafalarını kuma gömdüler.
Neyden mi bahsediyorum. Dr. Sadık Ahmet Ceddesindeki içkili yerlerden bahsediyorum. Adı pavyon mu, gazino mi veya başka bir şey mi bilmiyorum. Ancak siz ne dediğimi anlıyorsunuz. Hani şu otogar kavşağından Ankara istikametinde giderken sağda yer alan rezalet yerler. Halk isyan etti, eylem yaptı, dilekçe verdi, televizyonlardan konuştu, gazetelerde haber oldu. Ancak yöneticilerden ne bir ses geldi, ne de bir icraat.
Yazık, ayıp. Bu ayıp Konya’ya yeter. Bu ayıp bizlere yeter. Ailelerimizin, çoçuklarımızın ayak altı olan bir yer ve ondan da önemlisi Konya’ya gelen ve Konya’dan giden herkesin gözü önünde bir yer. Konya’nın vitrini bir yer.
Niye pes ettiğimi şimdi anladınız mı? Şimdi ben kendimi yırtsam, Konya en az içki tüketen il desem kim inanır. “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” diye bir atasözümüz var ya… İşte aynen öyle. İnsanlar benim lafıma değil, Konya’da gördüklerine inanırlar. Gördükleri de bir cadde boyunca uzanan onlarca içkili mekan.. Gel şimdi inandır insanları “Konya’da içki az içiliyor” diye.
Bir kez daha bu köşeden sesleniyorum kentin belediye başkanlarına, valisine, milletvekilerine, ilgililerine ve yetkililerine…! ; “Bir an önce burayı başka bir yere mi taşıyorsunuz, kamulaştırıp yıkıyor musunuz, yoksa içkili yerleri kaldırıp sanayi dükkanlarına mı çeviriyorsunuz, ne yapacaksanız yapın artık”. Aksi halde bunun vebalinden kurtulamazsınız. Mesulsünüz.
Doğru olmasına doğrudur da, bu tanımlamaların olumlu yönde pekiştirilmesi için biz ne yapıyoruz. Bu imaja yoğun mesaimizle katkı mı sağlıyoruz, yoksa zaten kendiliğinden oluşmuş bir imajın meyvelerini mi yemekteyiz? Burası çok önemli. Bu konu üzerinde biraz düşünmemiz gerekiyor.
Yıllarca Konya’nın en çok içki tüketen il olmadığını anlatmaya çalıştım. Ancak şehrimiz üzerine atılan bu kara lekeyi temizlemeye gücüm yetmedi. Delinin biri kuyuya bir taş atar da kırk akıllı çıkaramaz ya… İşte aynen öyle.
Eskiden içkiler devletin bir kuruluşu olan Tekel’in elindeydi. Sonra özelleşti ve Mey İçki aldı. Mey İçki Türkiye haritasını 21’e bölmüş. Konya ve çevre iller bu 21 bölgeden birini teşkil ediyor. Mey İçki’nin raporlarına göre (ki bunlar resmi raporlar- isteyen internetten bulabilir) Konya’nın içerisinde bulunduğu bölge tüm bölgeler arasında 19. sırada. Durum bu. Hakikat bu. Ancak hala Konya’nın Türkiye’nin en çok içki tüketen ili olduğu yalanı konuşulmaya devam ediyor. Beni yaralayan Türkiye’de konuşuluyor olması değil, Konya’da konuşuluyor olması. Konyalıların kahir ekseriyeti bu yalana hâla inanıyor. Ne diyeyim, kötü haber iyi haberden daha önce ve daha fazla yayılırmış…
Bugünkü konumuz aslında bu değil. Ancak buradan bir yere varmaya çalışıyorum.
Evet bundan sonra artık Konya’nın en çok içki tüketen değil en az içki tüketen il olduğunu kimseye anlatamayız. Ben pes ettim. Artık ben de anlatmayacağım.
Neden mi dersiniz? Bu kenti yönetenlerin duyarsızlığına isyan ediyorum. Defalarca yazdım. Bu konuyla ilgili yazdıklarım tüm yazılarım arasında en çok okunan yazılar oldu. Halk müthiş destek verdi. Ancak yöneticilerden ses yok. Hepsi kafalarını kuma gömdüler.
Neyden mi bahsediyorum. Dr. Sadık Ahmet Ceddesindeki içkili yerlerden bahsediyorum. Adı pavyon mu, gazino mi veya başka bir şey mi bilmiyorum. Ancak siz ne dediğimi anlıyorsunuz. Hani şu otogar kavşağından Ankara istikametinde giderken sağda yer alan rezalet yerler. Halk isyan etti, eylem yaptı, dilekçe verdi, televizyonlardan konuştu, gazetelerde haber oldu. Ancak yöneticilerden ne bir ses geldi, ne de bir icraat.
Yazık, ayıp. Bu ayıp Konya’ya yeter. Bu ayıp bizlere yeter. Ailelerimizin, çoçuklarımızın ayak altı olan bir yer ve ondan da önemlisi Konya’ya gelen ve Konya’dan giden herkesin gözü önünde bir yer. Konya’nın vitrini bir yer.
Niye pes ettiğimi şimdi anladınız mı? Şimdi ben kendimi yırtsam, Konya en az içki tüketen il desem kim inanır. “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” diye bir atasözümüz var ya… İşte aynen öyle. İnsanlar benim lafıma değil, Konya’da gördüklerine inanırlar. Gördükleri de bir cadde boyunca uzanan onlarca içkili mekan.. Gel şimdi inandır insanları “Konya’da içki az içiliyor” diye.
Bir kez daha bu köşeden sesleniyorum kentin belediye başkanlarına, valisine, milletvekilerine, ilgililerine ve yetkililerine…! ; “Bir an önce burayı başka bir yere mi taşıyorsunuz, kamulaştırıp yıkıyor musunuz, yoksa içkili yerleri kaldırıp sanayi dükkanlarına mı çeviriyorsunuz, ne yapacaksanız yapın artık”. Aksi halde bunun vebalinden kurtulamazsınız. Mesulsünüz.