Biz çok iyi bir nesildik
Eskileri özlüyoruz. Algıların yaşanmadığı, dizilerin aile ahlakını bozmadığı, müziklerin kaliteli olduğu, sohbetin en koyusunun yaşandığı, tartışmaların bile seviyeli yapıldığı günleri özlüyoruz. Çok şeyler değişti hayatımızda. Kolaylık geldi, hayat kalitesi arttı, zenginleştik. Çok zenginleştik ancak huzur kalmadı. Kıymet bilmez olduk, değeri görmez olduk. İsraf had safhada, alabildiğince şükürsüzlük. Egoist bir topluma dönüştük. Sadece biz değil küresel anlamda egoist bir anlayış hakim oldu. Kendisinden başkasını tanımayan, aile kavramının yavaş yavaş yok olduğu, eşe itaatin kölelik sayıldığı, çocuğun her türlü şımarıklığına özgüven, kızlarımızın her kıyafetine onay verdiğimiz ve buna da özgürlük denilen karanlık, saçma sapan bir dönemdeyiz. “Geri kafalı” yorumlarına takılmadan sadece geleneksel medyanın olduğu, mahalle baskısını hissedip ona göre kendimize çeki düzen verdiğimiz, ayıp ve mahrem kavramlarını unutmadığımız, küçükleri sevdiğimiz, büyüklere hürmet gösterdiğimiz, mal için yarışa girmediğimiz, kimseyi yaptığı iş için statü vermediğimiz, kredi için banka kapılarında beklemediğimiz günlere dönmek istiyorum açıkçası. Eskinin artıları yeninin artılarını geçmiş durumda. Her şeye ulaşmanın şımarıklığını yaşıyoruz. Çok daha fazlasını istiyor onunla da mutlu olamıyoruz. Ne ara değiştik? Ne ara kapitalist sistemin çarkına giriverdik? Halbuki yokken mutlu, kıymet bilen nesillerdik. Paylaşmayı severdik, dertlerle dertlenirdir. Biz çok iyi bir nesildik. Eyvallah…