İnternetle birlikte dış dünyaya açıldık. Artık küresel bir hayatı yaşıyoruz. Dünyanın neresinde bir olay olsa anında haberimiz oluyor. Tek yönlü iletişimden çift yönlü iletişime geçmek demokrasi ve özgürlük adına önemli bir adımdı. Dünya siyasetinden ticaretine, kültürden sanata her alanı takip edebiliyoruz. ABD başkanına bile yazıyor, yaptığımız yada söylediğimiz bir hareket, bir söz dünyada dolaşıyor. Bilgiye, habere, kişilere anında ulaşabiliyoruz. Sanatçının sesini yada kıyafetini kendi sayfasında eleştirip dünya görüşümüz hakkında fikirlerimizi de paylaşabiliyoruz. İstediğimiz filmi izliyor, istediğimiz yazarı takibe alıyor, istediğimiz siyasetçiyi eleştirebiliyoruz. İnternet insanlık için yeni bir çağın açılması oldu. Şimdi gelelim bu çağın ne kadar aydınlık yada karanlık olduğuna. Bilim ve teknoloji insanı bilgili yaptığı kadar ahlaksızlığı, cahilliği, hainliği de ortaya çıkarabiliyor. Hayatında kitap okumamış birinin kitap yazarını eleştirmesi gibi. Hayatında topa vurmamış birinin futbol analizi yapması gibi.  Ateistlerin dini fetvalar verdiği, katillerin canlı yayında sözde namus temizlediği, milletin malına çöken mafyaların adamlık tasladığı, milletin canına kast eden trafik magandalarının sürüş dersi verdiği gibi. Bu alanın özgürlük alanı düşünen herkesin sınırları zorlayan paylaşımları tahammül sınırlarını aştığını görüyoruz. Kutsal değerlere hakaretler, tacizler, terörist övücüleri ve dahası… Kontrol altına alınması gereken, yaş sınırların belirlendiği, sahte hesapların açılamadığı bir sistem gelmedikçe adına özgürlük denilen ancak her türlü kepazeliğin, soytarılığın, ahlaksızlığın, tahrikin, hakaretin yaşandığı sosyal medya ile ilgili daha çok konuşuruz. Önerim belli yaş sınırı getirilerek TC kimlik numarasıyla giriş yapılması. Sosyal medya platform sahipleri bunu kabul etmek zorunda. Bu ülke istedikleri gibi sallayacakları, dizayn edeceğiniz bir ülke değil. Sonsuz özgürlük adı altında buna zemin hazırlayanların iyi niyetli olmadığı, söz konusu Gazze olunca kısıtlamalar, sansürler, kapatmalar yapınca daha iyi anladık. Eyvallah…