Kudüs’ü bir emanet gören Filistinliler her gün bombalanıyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar her gün can veriyor… Canlı yayınlarla izliyoruz olup biteni. Film izler gibi bakıyoruz atılan bombalara, yıkılan evlere. Rahat mıyız? Vicdanımızda en ufak kıpırtı emaresi yok mu? Sosyal medya hesaplarımızda gezdiğimiz yerleri, yediğimiz yemekleri, komik videoları paylaşmaya devam edebiliyor muyuz? Şayet hayata kaldığımız yerden devam edebiliyorsak imanımızı yeniden sorgulamak gerektiğine inanıyorum. Çünkü Kudüs bir iman meselesidir. İslam Alemi’nin orasından Müslümanlara vahşet uygulanıyorsa bizim imtihanımız çok zor olacak. Tabi inanan ve iman edenler için bu söylediklerim. Gözümüzün önünde yaşanan vahşete karşı sadece seyirci kalmak zorumuza gidiyor. Bu süreçte sosyal medyadan, gösterilere kadar elimizde ne varsa sahaya sürmemiz gerek. İsrail mallarını boykot etmek önceliklerimiz arasında olmalı. Bunu küçümseyenleri de anlamak mümkün değil. Safımızı bari belli edelim olmaz mı? Bunca yaşananları görmezden gelmek, hayatımıza hiçbir şey yaşanmıyor gibi devam etmek bize yakışmaz. Hükümetin mutlaka adım atacağı hususlar vardır. Biz birlerine akıl vereceğimize gelin en çok sosyal medya kullanıcıya sahip ülkeler arasında yer alırken bunu bir araç olarak kullanalım. Zalime dilimizle bari tepki gösterelim. Varsın birileri utanmadan bunun bir Arap meselesi olduğunu söylesin. Varsın birileri “Filistinliler evlerini sattı” yalanını söyleye dursun, varsın birileri İsrail’i aklama çabasına girsin. Biz şuan çok büyük bir imtihandayız. Bu imtihanın bedelini emin olun hem bu dünyada hem Ahirette çok ağır ödeyeceğiz. Eyvallah…