Gelen zamlarla birlikte hayat pahalılığını iyiden iyiye hissediyoruz. Yaz döneminde hem de yerli sebzeler olmasına rağmen fiyatlar yerinde durmuyor. Akaryakıta gelen zam 5 ise nakliye farkı diyerek üstüne 100 koyuyorlar. Yazın bu şekilde oluyorsa kış dönemini düşünemiyorum. Kemer sıkmanın zamanı hepimiz için. Biraz sosyal hayatımızdan biraz giderlerimizden tasarruf yapacağız. Enerjiden, su kullanımına, gıdadan ulaşıma kadar hepsini gözden geçirmek zorundayız. Bu süreçte belediyelerimizin bu işe eğilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şehrimiz malum kaplıcaları olan bir bölgede yer alıyor. Bu bölgelere sera kurulmasına ön ayak olabilirler. Seraların en büyük gideri enerji. Kaplıca olan alanlarda bu enerji maliyetlerini düşürecektir. Buradan sağlanacak sebzeler en azından bu süreçte vatandaşı rahatlatacak hem de fahiş fiyatların önüne geçecektir. Fiyat dengesinin sağlanması adına bu seralar hayata geçirilmeli diye düşünüyorum. 
Sürekli kafeleri örnek vererek durumun iyi olduğunu düşünenler de var ancak durum öyle değil. Tuzu kurular her dönemde vardır ve olacaktır. Memlekette orta direk kalmadı. Eskiden ev kiraları asgari ücretin üçte biri oranında olurdu. Şimdi aldığımız maaşa bile bulamayacak duruma geldik. Merkez bankası başkanı açıklama yaptı. 2025 yılında enflasyon yüzde 15 olacağını tahmin ediyorlarmış. Bu süreçte ülkemiz içerden yada küresel anlamda bir krizle karşıya karşıya gelmediği takdirde evet bu makul bir yaklaşım olabilir. Salgın, küresel kriz, deprem, Ukrayna – Rusya savaşı derken ciddi bir süreçten geçtik. Bu süreçlerin içine bir de seçim yaşadık. Seçim öncesi verdikçe verdik. Memurların kendileri bile beklemezken ciddi zamlar verildi. Yine bu süreçte  5 Milyon nur topu gibi emeklimiz oldu. Tüm bunların faturasını hepimiz ödüyoruz. Bu arada asgari ücretli ve emekliler bu ülkenin üvey evladı! oldukları için yine istediklerini alamadı. Hayrolsun bakalım. 2025 yılına kadar ömrümüz olursa kemerleri sıka sıka yaşamaya devam edeceğiz.Eyvallah…