Türkiye’de gündem de ekonomi var. Geçmişte zaman zaman terör ve ekonomi başa baş gider, bazen de terör ilk sıralara yerleşirdi. Askeri, polisi, öğretmeni, doktoru, kaymakamı, mühendisi, işçisi, çobanı her kesimden şehitler verdik terörle mücadeleye. Ülkenin Trilyonlarca Lirası, enerjisi gitti bu uğurda. Çok bedel ödendi vatan toprakları için. Son yıllarda savunma sanayinde ki gelişmeler, profesyonel askerlerin sahada olması, devletin kararlı duruşu, demokrasi adına atılan adımlar, bölge halkının teröre isyanı sınırlarımız içinde terör örgütü Pkk’yı neredeyse bitirdi. Sınırlarımız dışında terör tehlikesi halen devam ediyor. Çünkü terörü kullanarak Türkiye’yi dizayn etmeye, terörle oyalamaya çalışan o kadar ülke var ki aklımız durur. Sadece bazı komşularımız gelebilir fakat onlarca ülkenin bu anlamda sicili bozuk. Bugün Türkiye’de bir süreç yaşanıyor. MHP Lideri sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısının ardından yaşananlar “Terörsüz Türkiye” ümidini daha da yeşertiyor.  Bu sürece kimi siyasiler, kimi sözüm ona gazeteciler, kimi sosyal medya soytarıları yine başladı itiraz etmeye. Şehitler üzerinden siyaseti maharet sayan, bu ülkenin huzuruna, kardeşliğine, geleceğine dair en ufak katkısı olmayanların geçmişte yaşanan acılara sarılmasına ne demeli bilemiyorum. Tarihi bir fırsat var önümüzde. Terörün olmadığı, annelerin ağlamadığı, şehitlerin gelmediği bir ülkeyi kim istemez? “Efendim bu terör örgütü sözünde durmaz” İyi de sözünde durmayabilir lakin devletimiz orada ki askerini, Polisini mi çekecek? Karakollar mı kapatılacak? Özerlik mi ilan edilecek? Türkiye’nin yönetim yapısı mı değiştirilecek? Bu konuda hem AK Parti’nin hem de MHP’nin net duruşunu bilmeyen yoktur. Şayet böyle bir talep gelmesi halinde devletinde, hükümetinde, milletinde tavrı bellidir. Terörsüz Türkiye, Türkiye Yüzyılı için önemli virajlardan biridir. Umuyorum bu virajı geçip büyük Türkiye yolunda hep birlikte koşmaya devam edeceğiz. Eyvallah…