Konya büyük bir kuraklığın kapısında. Ne eski kar yağışları, ne eski yağmurlar var artık. Topraklarımız kuruyor, yer altı su kaynaklarımız çekiliyor. Tüm dünyada petrol değil su savaşlarının yaşanacağı söylenirken hoyratça kullanmaya devam ediyoruz. Konya’da ki su kullanımının büyük çoğunluğunu elbette tarım oluşturuyor. Ancak tarım alanlarında hala mısır ve ay çiçeği gibi çok su tüketen ürünleri ekmekten geri durmuyoruz. Şunu öncelikle iyi kavramalıyız. Konya bir tahıl şehridir. İklimi arpa, buğday gibi ürünlere daha uygundur. Türkiye’nin en az yağış alan bölgesi olmamız nedeniyle de ayrıca tarım arazilerimizde bu ürünlerin yer alması gerekiyor.  Bunu herkes biliyor ama bir türlü vazgeçemiyoruz. Yeni planlı üretim kapsamında münavebe de 4 yılda bir aynı tarlaya bir kere mısır ekilmesi, sulu tarlalara suyu az tüketen ürün ekenler ilave su kısıtı desteği almaları önemli bir adım atıldı. Aldığım bilgilere göre maalesef hala mısır ekiminde ısrar edenler var. Tabi ki Tarım il ve ilçe müdürlükleri denetimlerini yapacaktır. Konya merkezde yaşayan tüm herkese aman suyu tasarruflu kullanın derken mısır ve Ayçiçeğine günde tonlarca suyun bırakılması ne izana ne vicdana sığar. Yer altı sularımız çekiliyor diye bas bas bağırıyoruz ama bugünü düşünenler yüzünden yarınımız tehlike altında farkında mıyız? Anadolu’nun verimli toprakları artık yerini Anadolu’nun çorak topraklarına bırakıyor. Eyvallah…